Seray Şahinler – Doğadan aldığı ilhamla ürettiği porselen çalışmalarıyla tanınan Melis Buyruk’un “Kelile ve Dimne” masalından ilhamla oluşturduğu “Habitat / Kalila wa Dimna” eseri Louvre Abu Dhabi’de sergileniyor. 21 Temmuz’a kadar sanatseverlerle buluşacak eser aynı zamanda müzenin kalıcı koleksiyonuna eklenecek. Buyruk ile hem eseri hem Louvre serüvenini konuştuk…
■ “Habitat- Kalila wa Dimna”nın Louvre yolculuğu ne zaman ve nasıl başladı?
“Habitat / Kalila wa Dimna” isimli çalışmayı 2020 yılında ürettim. Tam olarak pandemi zamanına ve kapanmalara denk geliyor. Masallar ilgimi çekmeye başlamıştı ve “1001 Gece Masalları”yla başlayarak dünya masallarını okumaya başladım. Fabl türünün bilinen ilk örneği olan “Kelile ve Dimne” ile de bu süreçte tanıştım.
Kitapta geçen masal karakterlerinin her biri farklı insani özellikleri temsil ediyor. Bu sebeple de bazı karakterleri Habitat ismini verdiğim yaşam alanlarına taşıdım. Böylelikle “Habitat Kalila wa Dimna”nın üretim süreci başlamış oldu. 2023 yazında galericim Leila Heller’in beni arayarak sergi davetini bildirmesi ile sürece dahil oldum. Sergide benimle birlikte altı çağdaş sanatçıya ait eserler yer alıyor.
■ “Kelile ve Dimne” anlatısı size nasıl ilham verdi ve eserinizi nasıl şekillendirdi?
“Habitat” ismini verdiğim seri üzerinde 2017 yılından beri çalışıyorum. Porselen ile çalışırken ince detaylara duyduğum ilgi ve bütüne giden üretim anlayışını benimsediğimi keşfettikten sonra doğanın detaylarının neler olduğunu araştırmaya başladım. Bu süreçte insan, bitki ve hayvanlara ait parça ve dokuları bir araya getirerek “Habitat” ismini verdiğim yaşam alanlarını kurmaya başladım.
“Kelile ve Dimne”nin bir masal kitabından çok daha fazlası olması, büyük veya küçük tüm canlıların bir bütünün parçaları olduğunun altını çizmesi de “Habitat” serimin ardındaki hikâye ile çok örtüşüyor. Buradan yola çıkarak “Kelile ve Dimne” hikâyelerinde insana ait farklı karakteristik özellikleri temsil eden bu hayvanları “Habitat”ımın içerisinde konumlandırmaya karar verdim.
■ “Habitat- Kalila wa Dimna”nın hikâyesi porselenin formuyla kendini nasıl tamamladı?
Üniversitede seramik eğitimi aldım. Seramik ve porselen üretim pratiği olarak nispeten çok yakın malzemeler. Ancak porselen detaylara ve ince yüzeylere odaklanmaya, ince üretimler yapmaya teknik olarak daha çok izin veriyor. “Habitat” serisinde üretim pratiğim ise tamamen doğanın kendisini oluşturma şeklinden referans alıyor. Doğada varlığını sürdüren her şeyin ilk bakışta aynı gözükmesini ancak biricik olmasını…
“Habitat”ı oluşturan her detayı, her parçanın biricikliğini sağlamak için tek tek ve elde üretiyorum. Hiçbir kalıp, teknoloji kullanmadan oldukça geleneksel yöntemlerle ve geleneksel el aletleri ile birbirini tekrar eden her parça biricik oluyor. Ve bu biriciklik hem malzemeden beklemeyeceğimiz ahenge sebep oluyor hem de doğanın kendisine bir övgü niteliği taşıyor.